HASRET TÜRKÜM

                                                 
 
                Her şeyin bittiği yerde her şeyimdin. Yakışmadı bu sevdaya ayrılık türküleri, yakıştıramadım. Oysa ne çok beklemiştim gelmelerini şimdi gidiyor musun sahi? Ezberlettiğin onca şiirlerimi de alıp gidiyorsun musun, beni benden yüreğinden terk edip ziyan mı ediyorsun yüreğimi şimdi. Gitme kal sevdiğim, bırakma tuttuğun yüreğimden zayi olurum zifiri gecelerde. Kal yanımda, mahrum etme beni gözlerinden. Senin için yazdım onca kelamı. Seni anlattım onca sözle. Sen dedim garip kalmış yüreğimle. Sana olan sevdamı dile getirdim hasret türkülerinde. Gitme kal, bırakma beni bu sensizliğe.

                Korkarım sevdiğim yüreğine seslenememekten. Özlerim varlığını senden ayrı kaldığım her nefeste. Sanadır onca ağlamalarım. Sanadır ilmik ilmik, hece hece dokuduklarım. Gel diye yazıyorum, gel diye ağlıyorum her kelimemde. Yazarken yüreğini, varlığını özlüyorum, mahrum ettiğin gözlerinin hasretini yaşıyorum. Yüreğim ağlıyor bu sensizlikte biliyor musun, duyuyor musun, özlüyor musun ben gibi? Yüreğine düşmedi hala sevda ateşim, bilmez mi, görmez mi, duymaz mı yüreğin tükeniyorum bu sensizlikte uzak durma artık hasret türküm…

                Kusuruma bakma sevdiğim. Bu sensizlikte yüreğimden üşütmüşüm, olur olmaz özlüyorum gözlerini. Kusurumu maruz gör söz geçmiyor yüreğime. Alışkın değilim bu sensizliğe. Gitmesen olmaz mı, kalsan bir ömür yüreğimde. Bir ömür gözlerine mahkum etsen beni. Görmese gözlerim yüreğinden başkasını. Yaksan beni şems misali, inletsen ney gibi yüreğimi. Düşürsen mecnun misali çöllere beni. Her şeyin bittiği yerdeyim, gelmez misin?
Gözlerin için yürüsem ateş-i aşk sahillerinde, yüreğin için aşsam kızgın çölleri yine de gider misin, kalmaz mısın beyaz süsünle yanı başımda? Sevdam olmaz mısın, yakmaz mısın sahi  yüreğimi şems gibi?

               Sen gitmek istersin, yüreğim kalmanı. Sen ayrılık türkülerini seversin, ben hasret türküleriyle avunurum. Zorla tutamam ki seni. Zorlayamam yüreğini. Yazılmış onca ayrılık türkülerine eklensin bu sözlerim. Gidinler kervanına eklensin yüreğini. Bekleyenler kervanına atılsın şimdi yüreğim. Onca yazılanların ardından söylenir şimdi bir hasret türküsü.

         Çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı aman aman,
         Bir yar sevdim el adı.
         Keşke sevmez olaydım, elin koynun da kaldı aman aman,
         Elin koynun da kaldı.
         Oy neyiymiş neyiymiş aman aman,
         Gizli sevda çekmesi aman aman,
         Ateşten gömlekimiş…
     
               Masumduk oysa iki yürekte, ayrılık mı düştü hissemize? Sahi bitti mi bitmez dediklerimiz, aşktan öte sevmelerimiz, iki yabancı mı olduk bu hikayede şimdi? Hey gidi gönül hey yar gitmiş çoktan, ezber bozulmuş, sözler yalan, yaşananlar bir masaldan ibaretmiş meğer. Oysa ne çok sevdim seni, hiç bilmeden görmeden. Dilim dolaşan bir hasret türküsüdür artık  bu söylenenler.

Bayram Aktaş/B’Aşka Niyetli