Kayıtlar

aşkın sen hali etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SAKLI KALAN - Bayram Aktaş

Resim
Durdu ve baktı: "- Bu nasıl bir mucizedir böyle. Tüm güzellikleri nasıl sığdırabildin gözlerine" demek istedi karşında sessizce duran güzelliğe.Ürkek bir kuşun kalbiyle atan yüreğiyle izledi uzaktan. Bir bakışına, bir gülüşüne, değerdi tüm dünya... Damla damla büyüdü yüreğine sakladığı güzellikler. Her günün sonunda daha çok arar oldu gözleri. Bakışlarına denk gelse yer yerinde  oynayacak gibi atar oldu yüreği. Uzaktan uzaktan izleyip gizli gizli büyütüyordu kalbine sakladıklarını. İsmini alırken diline, yüreğinin huzur bulduğunu hisseder oldu. Her halinde kendini arar kendini bulur oldu. Yarımdı belli ki. Eksikti, noksandı. Çoğu zaman bir çocuk gibi gülse de, en olunmaz acıları, elemleri, yaşam ile mücadeledeki yalnızlığını hep taşıyordu hayat denilen bu yolda. Yoldaşsız giderken yolununda. Çıkıp gelen bu güzelliğin eseri oluyordu her gecenin sabahında. Günler günlere viran olurken, saklı kalan yanı ile hayaller kurar oldu... Düşünceler düşüncelere savrulurken ge

BİZ KALBİ İLE YAŞAYANLAR - Bayram Aktaş YAZDI...

Resim
Biz kalbi kırıklarız... İyi niyetinden vurulup en kuytulara atılanız. Günlerce kendi kalbimizden çok bizi öyle uluorta bırakanın arkasından baka kalanız... Yaşamak dedi derin bir nefesi göğüs kafesine hapsederken, yaşamak... Düşündü, en zifiri karanlıkların gün yüzü görmeyen gecelerinde. Bir divana misali düştü yaşamanın ne demek olduğunu bulmanın peşine. Yollar , yollara kavuştu. Yol bitti hem hâli ile perperişan oldu. Çıktığı yol ne zormuş, her kötülük cat kapı onu buldu. Yaralandı en olunmaz zamanlarda, hiç bilmediği yanlarından. Düştü, kalktı. Yine düştü yine kalktı. Bir uçurumdan savurdu tüm bildiklerini, gözü ile görüp yürek değirmenin de elediklerini. Sessizliğe ram olmuş yüreği ile son bir çırpınışla : - "yaşamak, ne zormuş kalbi olana" dedi. Kalbi ile yaşayan nasılda yoruldu şu fani dünya da... Biz yıkık gönülleriz... Her yanımız viran, her anımız talan. Dünya nasılda kötülük ile doldu. Çocuklar, o melekler hep ağlar oldu. Sevdanın, aşkın birkaç po

SON OLSUN - ARZU METLİ

Resim
SON OLSUN Ö mür takviminden, bir mevsim daha gelip geçiyor . H er şeyin bir sonu olduğunu , bize ismiyle kanıtlayan bir sonbaharın sonundayız . Sonsuzluğa kesilmiş biletleri olan bir canlı olduğumuz için s onlardan pek de  hoşlanmayız . Son o lsun deyip de, son veremediğim iz o kadar çok şey var ki hayatta . İradenin zayıf kaldı ğı, duyguların tek hâkim olduğu hâ llerimiz , saymakla bitmez . Ö fkenin bi ze zarar verdiğini bildiğimiz hâ lde , zararla oturacağımız kesink en öfke ile kalkmaya alışmış kişileriz . B ırakın karşı tarafı , kendimizi bile dinlemeye tahammülümüz yok . B u öfkeye son vermedikçe yanlış yapmaya da devam edeceğiz Kendimize söylediğimiz s onu gelmeyen , rengârenk yalanlara ne demeli? Kendimizi oyalamayı ya d a kandırmayı çok iyi beceriyoruz. Bazı şeylerin değişebileceğine dâir b öyle büyük bir i nancımız , sarsılmaz bir u mudumuz var oldukça, hayâ l kırıklıklarının sonu da

FISILTI - ARZU METLİ

Resim
                                                                     FISILTI       Gün ışığında haykırmak istedikleriniz, çoğunlukla sizde kalmaya devam eder. Onları, daha çok gecenin koynunda, yıldızlar parladığında sadece kendinize fısıldarsınız. Günün telaşı, alışılagelmiş alışkanlıklar, yapmanız gereken işler, daha baskın geldiği için kendinizle baş başa kalmaya pek zaman kalmaz güneş gökyüzündeyken. Ne zaman ki uykunun kapısını çalma vakti gelmişse ruhunuzdan bu fısıltılar yükselmeye başlar.   Geçmiş, biten gün, ulaşmayı dilediğiniz yarınlar vardır bu kişisel sohbetlerde. Çocukluk anılarınız, size ninni söylemek için yanı başınızdadır. Hayal meyal hatırladığınız, bir daha asla geri dönemeyeceğiniz, masumiyetin hüküm sürdüğü o yıllar bu fısıltılar eşliğinde kendini hatırlatır.      Gün içinde karşılaştığınız bazı sahneler de sizi uykuya yolcu etmeye gelmiştir. Samimiyetsizliğin bulaşıcı bir hastalık gibi her yanı sardığı bu dönemde o sahte yüzler, yapmacık tebessümle